Tarih Göbeklitepe’de Başlar

Göbeklitepe dünyanın en eski insanlık mirası. O devasa büyüklüğünde dikili taşları o kabartma resimler sanat eseri değil de nedir? Dilsel sanatlardan önce resim varmış.

İlk yaşamdan itibaren var olan ve yaşam devam ettikçe etkisini sürdürecek olan mitoloji ve mitin sanata olan etkisi, katkısı devam edecek. Sanatın hiçbir zaman tükenmeyecek kaynaklarıdır. Mitler insanın kaybettiği geçmişi bilinçaltı derinliklerinde arama ve o tarihi kişiliklerle iletişim kurma serüvenidir bir anlamda. Yaratılışa ve yaşama dair kurgu öyküler. Mitlerin gerçeklik boyutu değerlenirken olayların gerçekliği açısından değil, toplumlardaki yansıması açısından değerlendirmeliyiz. Sanat ise görünen gerçekliği temsil etmenin ötesinde var olacak bir gerçekliği iç dünyasında bilinç düzeyle harmanlayarak seçmiş olduğu yoğunlaştı sanatla dışlaştırmaktır.

İntak; dillendirme sanatı. Canlı ve cansız varlıkları kişileştiren bir varlığın konuşturulması. Şiir ve fabl türü öykülerde kullanılan yöntem. Az gittik çok gittik mitolojik öykülerden on adım öteye gittik. Kimin olduğunu anımsamıyorum. Komşu olan meşe ve çınar ağaçlarını konuşturarak Müslüman kızla Ermeni erkeğin aşklarını ve aileleri tarafından nasıl öldürüldükleri anlatıyor. Erkeğin ailesi kızı, kızın ailesi erkeği vahşice öldürürler. Erkeği meşe ağacı altında kızı çam ağacı altında öldürülür. İki aile, aşıkları öldürme konusunda anlaşıyor. Yaşatma konusunda anlaşamayan farklı inançlı ailelerin öldürme konusunda anlaşmaları ve kendi inançları gereği gömmeleri… Kısacık öyküyle inançları ve toplum yapısını eleştirme yapmadan eleştiren inancını yaşadığın toplumu ve kendini sorgulatıyor. Trajik estetik bir öyküydü. O anlatımdaki canlandırma betimlemeleri film gibi gözlerim önünde.

Batı tarihi Antik Yunanla başlatır. Sümer yazılı tabletleri çıkarılmasıyla tarihin Antik Yunan’da (Yunanistan) başlamadığı kanıtlanmış oldu. Antik Yunan’dan binlerce yıl önce yaşamış Sümerler. İlk yazılı tabletler olduğu için tarih Sümer’de (Irak) başlar deniyordu. ABD dünya mirası yağmaladıkları ABD götürdüler diğerlerini bombalayarak yok ettiler. Sümer tapınak çalışanlarının kaydını gösteren 4000 bin yıllık Sümer tabletlerinin çıkarılıp dünyayla bu kazı bilgisi paylaşıldı. Pişmiş kilden yapılmış tablet, Sümer döneminden günümüze ulaşan en büyük kil tabletlerinden biri olduğunu söylenir.

Sümer mitolojisinde Antik Yunan mitolojisinde olduğu gibi birçok tanrı ve tanrıçalar vardır. Bu tanrılar ve tanrıçalar yaratılış destanı, Tufan öyküleri gibi edebi eserlerde işlenmiş.  Sümerlerin (bugün için) Mezopotamya panteonunu tanrıları ilk yaratan toplum olduğu biliniyor. Tıpkı Antik Yunan mitoloji (inanışında) olduğu gibi Sümer mitolojisinde (inancında) her eylemin bir tanrısı, tanrıçası var. Güneş, yıldırım, adalet, bilgelik, şarap, kazma, bereket…, gibi toplumdaki statülere göre binlerce tanrılar ve tanrıçalar var. Ben Antik Yunan Mitolojisini okurken oradaki tanrıları ve tanrıçaları TBMM’deki milletvekilleri olarak adlandırdım. Bir devlet modeli olan topluluklar. Tıpkı onlarda baş tanrı ve baş tanrıçaya bağlılar. Günümüz Türkiye yönetim modeline benzetmiştim. Altı yüz milletvekilimiz var. Ama sayı ve ad olarak varlar. Milletvekillerimizin, bakanlarımızın görevleri, görevlerini yapmamak. İktidar milletvekilleri görevlerini yapan muhalefet milletvekillerini ve üst düzey devlet görevlileri aydınları FETÖ’cü, Apocu, terörist, siyonist, ajan, bölücü, vatan haini olarak adlandırıp suçlamak. Bin yıl sonraki neslimiz bugünkü yönetime dair yasaları, uygulamaları okuduklarında mitolojik metinler olduğunu düşünürler. İnanamayacakları çok veri bulacaklar. 14 yaşında kız çocuğuna 38 erkek tecavüz ediyor. Aralarında inanmakta zorluk çekecekleri meslek sahibi kişiler var. Üst düzey asker, polis, hakim, belediye başkanı, imam, öğretmen muhtar… var. Hiçbiri ceza almadı. Yine yakın tarih 2023 yılında Iğdır’da 14 yaşında kıza 5 kişi istismarda bulunuyor. Biri denetimli serbestlikle bırakılırken dördü tahliye ediliyor. Bizlerin sahip çıkmadığımız haberini yapamadığımız şiirini, öyküsünü yazamadığımız çocuklarımızın öykülerini yazacaklar, şiirlerini yazacaklar. O istismarı yapanları deşifre edip o hakimi lanetleyecekler. Bizim Titanları lanetlediğimiz gibi. Sanatçılar yaşadıkları dönemin kaydını görsel sanatlarla (resim heykel, mimariyle) yazılı sanatlarla (şiir, roman, öykü) tutan güzel sanatlar tarihçileridirler.

Dinlerle etnik kökenlerle ilgilenmem. Bir arkadaşım 12 imamlar adlı bir eser vermişti. O dönem de Platon’un “Devlet” adlı eserini okuyorduk C. Gündoğdu Sayıl yönetiminde. Platon’un, Devlet eseri beni Antik Yunan eserleri (mitolojisi) okumaya sürüklemişti. Yunan tanrılarının yaratılış öykülerinde seçilmiş 12 tanrı (4 kadın, 8 erkek) Olympos Dağı’nda oturuyor. Olymposlu Tanrılarla Titanların savaşıyla başlıyor ve Olymposların zaferiyle bitiyor. Dikkatimi çeken 12 tanrının olmasıydı. Bir tanrı eklendiğinde bir tanrı düşürülüyor. 12 sayısının değişmemesi ilgimi çekmişti. Arkadaşımın verdiği ve bir kenara bırakmış olduğum 12 İmamlar eserini okudum. İnançların ve sanat yaratılarının anasının mitoloji olduğunu o zaman içselleştirmiştim. Mitoloji güzel sanatların ilk çocuğu. Düşün ve duyguların töresel dışavurumudur. Kozmogoni yani evrenin ortaya çıkışıyla ilgili mitler. Aklıma geldi. 6 yaşındaydım. Hafif bir sallantı olmuştu. Zelzele oluyor koş kapı altında dur demişti ninem. Yöremizde depreme zelzele derlerdi. Ninem bana evren dünya hakkında bilgi vermişti. Dünyanın tepsi gibi olduğu ve kızıl bir öküzün boynuzlarında durduğunu anlatmıştı. O kızıl öküze fenalık yapan kötü insanlar varmış. O kızıl öküz kızdırılınca başını sallıyor ve boynuzları üzerinde tepsi gibi olan dünyada sallanıyormuş. Bu sallantının adı zelzeleymiş. Rusya ABD aya gitmiş. Ninem atalarının anlattıklarıyla yorumluyorlar depremi, dünyayı.

İnsan türünün üreme yoluyla yaratılış öyküsü sözlü olarak Âdem’in kaburga kemiğinden yaratıldığı ve yasak meyve (elma) Havva, Âdem yiyince cennetten kovuluyorlar. Türümüzün annesi Havva, babası Adem. Annemiz, babamız ilk erkek çocuklarıyla ikinci kız çocuklarını, birinci kızla ikinci erkek çocukları (çaprazlama) eşleştirmeyle (insan) türümüz çoğalır. Bu yedi kız yedi erkek kardeşin çaprazlama evliliğidir. Yedi sayısı bundan dolayı mı bilmem. Kuran’da yedi kat yeraltı yedi kat gökler olduğu yazılı.  Yazılı kaynaklarda; “And olsun ki biz insanı çamurdan süzülmüş bir hülasadan (özden) yarattık.” İster çamurdan ister Âdem’in kaburga kemiğinden yaratılmış olsun(kadın) ilk çiftler. Bu yaratılış inancı insan türü ensest ilişkiden çoğalmış oluyor. Zebur, Tevrat, İncil, Kuran dört kutsal kitapta Evren’i ve insanı yaratımı aynı.  Dört peygamberde eserini mitolojik öykülerden harmanlamışlar. İnsan hem evrenin hem insanların tanrısı.  Güneş, ay, yıldırım, adalet, bilgelik, güzellik vs. tanrıları var. Dinler Tanrıları, tek bir yaratıcıyla (Allah) sınırlamışlar ve insana mekân verilmiş. Önce evreni sonra insanı yaratmış Allah. İnsan yaratımı mitlerden daha gerçekçi. Evren yaratımı ise sanatsal değil. Allah ol diyor oluyor. Dini inançla evrenin ve dünyanın yaşını hesapladığımızda yedi günde Allah ol diyerek olmamış. Allah’ın yaşı evrenin yaşından büyük olduğuna göre insan türünü Allah neden 14 milyar yıl sonra yaratmış?

Göbeklitepe dünyanın en eski insanlık mirası. O devasa büyüklüğünde dikili taşları o kabartma resimler sanat eseri değil de nedir? Dilsel sanatlardan önce resim varmış. Bütün kazılarımızı emperyalist ülkeler yapıyor. Alman, İngiliz, Fransız, Amerikan arkeologlar. Yapılan kazılardan bize ne kadarı kalıyor bilen var mı? Mersin Tarsus kazıları yabancılar tarafından ve bizden akademik bir heyet olmadan yapıldı. Komşu komşunun kaybolan eşeğini türkü çağırarak ararmış. Ülkemizde Diyanete ve dini eğitim veren vakıflara verilen para, eğitim, sağlık, sanat ayrılan bütçenin beş katı. TÜBİTAK‘ın başına hayvanat bahçesi müdürü getirilen ülkeyiz. Bir ülke, kültürüyle var olur. Kültür ve sanat yok olursa maddi ve manevi mirasta yok olur. Bir ülke kültürü ve sanatı canlı etkin olduğu sürece varlığını sürdürür. Sanat, sanat için değil toplum için yapılır.

Önerilen makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

MayaDergi'nin "Sanatta Mit ve Ütopya" dosya konulu onuncu sayısı, şimdi yayında.
This is default text for notification bar