Fransız marka arabasının kapısından çıkmış elini kaputun üstüne dayamış öfkeli mi öfkeli ama bu sözcükler bütün olup biteni anlamamızda yardımcı oluyordu. “Aptallar”, “alçaklar” ve “açgözlüler” …

başka bir dünyanın maya'sı

Fransız marka arabasının kapısından çıkmış elini kaputun üstüne dayamış öfkeli mi öfkeli ama bu sözcükler bütün olup biteni anlamamızda yardımcı oluyordu. “Aptallar”, “alçaklar” ve “açgözlüler” …

Savcı BK, göl kenarındaki kordonda köpeğini gezdirmeyi alışkanlık edinmişti. Yaş haddinden emekliye ayrılınca doğup büyüdüğü kasabaya daha sık geliyordu. Hayvan, adımlarını atmakta zorlanan sahibinden de …

Dışarıda, gecekondunun yoksul yalnızlığına sırtımı dayayıp derin bir nefes alıyorum. Bir sigara yakıp, kurdun puslu havasıyla kuşatılmış çaresizliğini seyre dalıyorum derme çatma kulübemsi yapıların. Çatıları …

Kırk beş yaşındaydı Oktay, beş çocuğu ve karısıyla Küçük Menderes Ovası’nın dağa bakan yamacında büyükçe bir köyde yaşıyor ve tütüncülük yaparak geçimlerini sağlıyordu. Köyün sulak …

Otobüse biner binmez boş bir koltuk aradım. Dünden kalan kitabı bitirmek istiyordum. Arkada cam kenarında oturan kilolu bir kadın ve yanındaki çocuğu fark ettim. Onlar …

“Her anım sendin.” dedi masadan kalkarken. Ama ayağa kalktığına pişman olmuştu. Zamanın araya girmesine fırsat vermemek için hemen yerine oturdu. İçten sevinmedi değil. İstemsizce yaptığı bu …

Bir gökdelenin bodrum katında bozulmuş elektrik tesisatını onarmaya çalışıyordu Aziz. Sorti tamamen felç olmuştu ve birkaç gün sürebilirdi iş. Her zaman birlikte çalıştıkları Hüseyin bugün …

Neden bu denizin kıyısına getirip koydular yas evimi? Sesim, yokluğun içinde bir kadavra, kenarı ipince sızlayan bisturi yarası. Soluğum kanadımdan sıçrayan kor kıvılcım, büyükçe buluttan …

Gündüzleri inşaatlarda ya da tarlalarda amele olarak çalışıyor, geceleri ise Aydın Söke karayolu kenarında seyyar köftecilik yapıyordu. Üç tekerlekli arabasını, köfte ızgarasını, tost makinesini almak …

Denize kıyısı olan kentin üstünde yoğun bir sis tabakası vardı. Sis yüzünden birkaç metre ötesi ancak belli belirsiz şekilde fark edilebiliyordu. Özellikle ana caddeler yoğundu. …