Tiyatroya Adanmış Bir Ömür Zeki Göker

Günümüzde tiyatro salonlarının azlığı ve özel tiyatroların ayakta kalma mücadelesi göz önüne alındığında, tiyatro sahnesini bir traktör kasasına, köy meydanına ya da kahvehaneye kurarak emekçileri sanatla buluşturma çabasının değeri daha iyi anlaşılacaktır.

1946’da İstanbul’da doğan Zeki Göker, 1959 yılında Adana Belediyesi Şehir Tiyatrosu’nda çalışmaya başladı.

Sonrasında Belediye Tiyatrosu’na bağlı faaliyet gösterecek olan Gençlik Amatör Tiyatro Topluluğunun kurucuları arasında yer alarak gençlerin yetişmesine ön ayak oldu.

Zeki Göker, 1971 yılı Eylül ayında Ankara Birlik Tiyatrosu’nu kurdu ve “ABT” çatısı altında politik-devrimci tiyatro anlayışını Anadolu’nun en ücra köşelerine kadar taşıdı. Bu süreçte Emmanuel Roblès’in “Özgürlüğün Bedeli“, Mehmet Türkkan’ın “Güneş’in Katli” gibi oyunları yönetip oynadı.

1976 yılında üniversiteyi kazanmış bir öğrenci olarak Ankara’nın yolunu tutan Gül Göker, kendisiyle yaptığımız bir röportajda o yıllara ait izlenimlerini şöyle anlatmıştı.

“Bana çok yakıştığını düşündüğüm mavi bir tayyörle, Maltepe’deki salona gittim. Heyecanlıyım… Elinde bir çekiç, pantolon paçaları diz kapağına sıvanmış, talaş tozları içinde bir adam, bana elini uzattı: ‘Ben Zeki’ dedi. Büyük bir şaşkınlık yaşadım. ‘Bana, büyük yönetmen ve oyuncu olarak anlatılan Zeki Göker bu olamazdı!’ Benim süslü halimi süzdü. Kendimi tanıttım. Üniversite kaydımı yaptırdığımı ve tiyatro yapmak için geldiğimi ekledim ve ortak dostlarımızın mektubunu uzattım. Hızlı bir şekilde okudu. ‘Hoş geldin tiyatromuza.’ derken, elimi çok güçlü bir şekilde sıktı. İnanamadım.” (1)

12 Eylül Darbesi’nin ülkeyi karanlığa boğduğu yıllarda ABT, çalışmalarını bir süreliğine durdurmak zorunda kalmıştı. Normal zamanda bile oyunlarını sergilemek için çeşitli engellemelerle karşılaşan sanatçının faşizm koşullarında, ülkedeki fiili yıkımı düşünürsek verdiği bu kısa arayı daha iyi anlayabiliriz.

Sahnesiz kalan Zeki Göker, 1981-82 sezonunda Adana Belediyesi Şehir Tiyatrosu’nda bir süre konuk yönetmen olarak çalışmalarını sürdürdü.

Bir süre sonra perdelerini yeniden açan ABT, önce çocuk oyunlarıyla seyirciyle buluştu. İlerleyen zamanlarda ekip repertuvarına kattığı yeni oyunlarla tiyatro serüvenini kaldığı yerden devam ettirdi.

Zeki Göker çok yönlü, sınıf bilinciyle hareket eden bir sosyalist olduğu için sanatsal çalışmalarında fonlanan, öne çıkarılan sanatçıların aksine hayatı boyunca hep baskı ve engellemelerle karşılaşmıştır.

Günümüzde popüler kültür ortamındaki sivriltilmiş, parlatılmış sahte starlarının şatafatlı yaşamını her gün gözümüze sokanlar, elbette ki gerekirse sokakta sanatını icra edebileceğini söyleyen bir sanatçının cesaretini ve cüretini anlamayacaktır.

Çalışma disiplini ve üretkenliğiyle herkesin kabul ettiği gibi toplumcu çizgide, halktan yana tavır alan iyi bir sinema sanatçısı, oyuncu, yazar, yönetmen, senarist olarak ezilenlerin sesi soluğu olmuştur.

2001 yılında Diyarbakır’da “Bir Güzel Çirkin Kral” oyunu Valilik tarafından yasaklandığı zaman basına verdiği demeçte; “Polisin bu tutumu, yasalar üstü ve yasaları tanımayan bir tutumdur. Elimizde mahkeme kararı olmasına rağmen polisler gelip, afişleri yırtarak, hakaretlerde bulundu, oyuncuları tartaklamak istedi. Ne olursa olsun bunlar bizi yıldıramayacaktır. Oyunu gerekirse sokakta oynarız.” demiştir.

Mücadelenin her alanında sıradan bir nefer olarak üzerine düşen sorumluluğu meydanlarda, mitinglerde, gür sesiyle okuduğu şiirleriyle inandığı dünya görüşünün yılmaz savunucusu olmuştur.

Politik tiyatronun hızla siyasallaşan ortamda ülke gerçeklerine uzak kalması elbette beklenemezdi. Kitlelerin uyandırılması için Anadolu’nun en ücra köşesinde bile olsa sanatla buluşturulması gerektiği düşüncesi onun için motive edici bir güç olmuştu.

Günümüzde tiyatro salonlarının azlığı ve özel tiyatroların ayakta kalma mücadelesi göz önüne alındığında, tiyatro sahnesini bir traktör kasasına, köy meydanına ya da kahvehaneye kurarak emekçileri sanatla buluşturma çabasının değeri daha iyi anlaşılacaktır.

Sanatın farklı dallarında üretimde bulunan Zeki Göker, yaptığı çalışmalarını sadece tiyatro ile sınırlamamış, film senaryosu yazmış, çeşitli filmlerde oynamıştır.

Muzaffer İzgü’yle yazdığı “Kara Düzen” ve “Yeniden Doğarız Ölümlerde” oyunlarıyla birlikte yerli ve yabancı yazarlardan seçtiği oyunlardan başka, kendisi de oyun yazarak tiyatro anlayışını güçlendirmiştir.

ABT (Ankara Birlik Tiyatrosu) dönemin çatışmalı ortamında kurulmuş, dayanışma ile tiyatroyu zor koşullar altında kitlelerle buluşturmanın yolunu her dönemde bulmuştur. Dönemin devrimci ruhuna uygun bir şekilde biçimlenen politik tiyatro anlayışının devamcısı olarak sanattan emekten yana ısrarını hâlâ sürdürmektedir.

Zeki Göker, 2004’te rahatsızlandı, gırtlak kanseri yüzünden sesini kaybetti. Bu haliyle çok sevdiği tiyatrodan kopmamak adına “Günde Dünü Yaşamak” adlı oyunu yazdı. Hasta haliyle sahneye çıktı, konuşmadan sahnede iki saat oyundaki rolünü oynadı, oyunun turnelerine katıldı.

1971’den 2006’ya dek yönettiği ve oynadığı oyunlar yasaklandı, defalarca oyuncularıyla gözaltına alındı, yargılandı. Kültür merkezleri, tiyatro salonları basıldı, afişleri yırtıldı, mühürlendi.

Sanatla, mücadeleyle geçen yılların ardından hastalığı ilerleyen Zeki Göker, 9 Aralık 2006’da İstanbul’da hayata gözlerini yumdu.

Ondan geriye toplum için sanat adına çıkılmış yolda, zorluklar ne olursa olsun halk için üretmenin, kendini bir davaya adamanın, devrimci bir sanatçı olarak yaşamanın onuru kaldı.

Onun açtığı yoldan ilerlemeyi göze alacak gençlerin, onun yaşam pratiğinden, eserlerinden faydalanabilecekleri bir Zeki Göker külliyatı olduğunu bilmeleri ve bu damardan beslenmeleri gerekir.

Rol Aldığı Oyunlar

Kamp 17, Donald ve Edmond Trazenski, Andaval Palas, İ. Hakkı Baltacıoğlu, Ayıkla Pirincin Taşını, Baha Dürder – Haydar Edizkun, Zoraki Hekim, Moliere, Pusuda, Cahit Atay, Carrar Baba’nın Silahları, Bertolt Brecht, Duvarların Ötesi, Turgut Özakman, Karaların Memetleri, Cahit Atay, Ana Hanım Kız Hanım, Cahit Atay, Mavi Yıldırım, Aka Gündüz, Toros Canavarı, Aziz Nesin, Tuzak, Robert Thomas, Keşanlı Ali Destanı, Haldun Taner, Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz, Aziz Nesin, Kara Düzen, Muzaffer İzgü – Zeki Göker Yeniden Doğarız Ölümlerde, Muzaffer İzgü – Zeki Göker, Alo Orası Tımarhane mi, Galip Arcan, Özgürlüğün Bedeli, Emmanuel Roblès, Güneş’in Katli, Mehmet Türkkan, Teneke, Yaşar Kemal, Davulun Sesi, Muzaffer İzgü – Zeki Göker, Hastane mi Kestane mi, Turhan Temuçin, Savunma Öyküsü, Emmanuel Roblès, İcraatın İçinden İnsan Manzaraları, Zeki Göker, Pir Sultan Abdal, Erol Toy, Ana, Çev. Yavuzer Çetinkaya (Bertolt Brecht, Maksim Gorki’nin aynı adlı romanından uyarlama), Üç Kuruşluk Diktatör, Muzaffer İzgü, Haziranda Ölmek Zor, Zeki Göker, Güneşten Bir Parça, Zeki Göker, Ben Devletim Oynatmam, Zeki Göker, Bir Güzel Çirkin Kral, Zeki Göker, Gurbet Kuşları, Çev. Kaya Öztaş (Slawomir Mrozek’ın Sığıntılar adlı oyunundan), Canavar Cafer, Refik Erduran, Bir Ulu Çınar, Zeki Göker, Tiyatrocu, Zeki Göker, Kral Çıplak, Zeki Göker, Nuh’un Gemisi, Zeki Göker, Günde Dünü Yaşamak, Zeki Göker, Güneşe Merdiven Dayayanlar, Zeki Göker

Yönettiği Oyunlar

72. Koğuş, Orhan Kemal, Toros Canavarı, Aziz Nesin, Tuzak, Robert Thomas, Keşanlı Ali Destanı, Haldun Taner, Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz, Aziz Nesin, Kara Düzen, Muzaffer İzgü – Zeki Göker, Yeniden Doğarız Ölümlerde, Muzaffer İzgü – Zeki Göker, Alo Orası Tımarhane mi, Galip Arcan, Güneş’in Katli, Mehmet Türkkan, Teneke, Yaşar Kemal, Davulun Sesi, Muzaffer İzgü – Zeki Göker, Hastane mi Kestane mi, Turhan Temuçin, Savunma Öyküsü, Emmanuel Roblès, İcraatın İçinden İnsan Manzaraları, Zeki Göker, Pir Sultan Abdal, Erol Toy, Ana, Çev. Yavuzer Çetinkaya (Bertolt Brecht, Maksim Gorki’nin aynı adlı romanından uyarlama), Üç Kuruşluk Diktatör, Muzaffer İzgü, Haziranda Ölmek Zor, Zeki Göker, Güneşten Bir Parça, Zeki Göker, Ben Devletim Oynatmam, Zeki Göker, Bir Güzel Çirkin Kral, Zeki Göker, Karanlıkta Işık Damlaları, Çev. Füsun Demirel (Dario Fo’nun Kadın Oyunları adlı oyunundan), Gurbet Kuşları, Çev. Kaya Öztaş (Slawomir Mrozek’ın Sığıntılar adlı oyunundan), Canavar Cafer, Refik Erduran, Tiyatrocu, Zeki Göker, Kral Çıplak, Zeki Göker, Nuh’un Gemisi, Zeki Göker, Günde Dünü Yaşamak, Zeki Göker, Güneşe Merdiven Dayayanlar, Zeki Göker

Yazdığı Oyunlar

Kara Düzen, Yeniden Doğarız Ölümlerde, Bu Oyun Oynanmamalı, Davulun Sesi, İcraatın İçinden İnsan Manzaraları, Haziran’da Ölmek Zor, Güneşten Bir Parça, Ben Devletim Oynatmam, Bir Güzel Çirkin Kral, Karanlıkta Işık Damlaları, Tiyatrocu, Kral Çıplak, Nuh’un Gemisi, Günde Dünü Yaşamak, Güneşe Merdiven Dayayanlar

Filmografisi

Sürgün (1988), Kurt Payı (1988), Kimlik (1988), El Kapıları (1988), Bir Irmağa Yolculuk (1988), Karınca Katarı (1987), Evlerden Biri (1987), Deniz Kızı (1987), Sahildeki Yabancı (1974)

Film Senaryoları

Bir Yaz Kampı Macerası (2006), Sürgün (1988), Kurt Payı (1988), Bir Irmağa Yolculuk (1988), Karınca Katarı (1987)


KAYNAKLAR

(1) https://www.mayakultur.com/5102/

https://www.wikiwand.com/tr/Zeki_G%C3%B6ker

Önerilen makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

MayaDergi'nin "Sanatta Kapitalizmin Yeni Yanılsaması: Yapay Zeka" dosya başlıklı yeni sayısı, şimdi yayında.
This is default text for notification bar